Paris Sendromu Nedir?

Paris sendromu nedir? Çoğu insan, Paris’i izledikleri filmlerde gördüğü gibi sanıyorlar. Oradaki güzelliği, göz alıcılık, samimi insanlar, kültürel zenginliklerle kaplı bir yer olarak düşünür. Ancak Paris’i ilk kez ziyaret eden turistler hayal ettiklerinin çok dışında olduğunu görüyor. Buna Paris sendromu deniyor.

Buna ilk olarak 1980 yılında sendrom denilmiştir. Sainte-Anne hastanesinde çalışan bir psikiyatrist olan Hiroaki Ota tarafından teşhis edilmiştir. 1991 yılında Paris sendromu ismiyle bir kitap ile yayınlanarak geniş çevrelere duyurulmuştur.

Bir başka psikolog, Japon bir turistte gördüğü tepkiler gördüğünü yazmıştır. Kişiye göre farklı belirtiler yaşanıyor ancak en yaygın olan halüsinasyonlar, baş dönmesi ve terlemedir. Hayallerindeki şehre hiçbir şekilde benzemediği için hayal kırıklığı yaşadıklarını düşünüyorlar. Kendilerinin geldikleri yerde ortalama bir yer ile aynı olması onları çok zorlamış. Hatta 2006 yılında Japonya büyükelçiliği 24 saat aktif olan Paris sendromundan muzdarip olan kişiler Japonlar için yardım hattı açmış. Buradan anlıyoruz ki Japonya, Paris’ten çok güzelmiş.

Sokaklardan güzel kokular gelen, sürekli güzel müzikler duyulan filmlerdeki gibi bir şehir beklemişlerdir. Ortalama bir şehir olduğu gerçeğiyle yüzleşiyorlar. Buradan anlayacağımız gibi çok beklenti içine her durumda kötüdür.

Bu hastalığın bir tedavisi yok. Önerilen; acilen ülkenize dönün ve bir daha Paris’e gelmeyin.  Genellikle Japonlar üzerinde görülmüştür. Eğer gitmeyi düşünüyorsanız gerçekçi araştırma yapın.